Dermapen Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Daha genç, daha canlı, daha parlak ve pürüzsüz bir cilt görünümüne sahip olmak için en çok tercih edilen uygulamaların başında dermapen geliyor.

Dermapen, çok eskiden beri uygulanan klasik cilt yenileme tedavilerinden biri olmasına rağmen kırışıklıkların giderilmesi, cilt tonunun açılması, genişlemiş gözeneklerin tedavisi ve cildin sıkılaştırılması amacıyla yaygın olarak kullanılmaya devam eden etkili bir uygulamadır.

Dermapen işlemi lazer veya radyofrekans ile yapılan cilt yenileme tedavilerine oranla daha ekonomik bir çözüm sunar.

Neredeyse 1900’lü yılların başlarından itibaren kullanılan bu yöntem dünyanın her yerinde güvenle uygulanmakta ve sıklıkla tercih edilmektedir. En son 2018 yılında yapılan bir araştırmada 35 ila 75 yaş arası hastalar için 3. seans sonunda cilt üzerindeki çizgiler, kırışıklıklar ve cilt gevşekliği belirgin düzeyde azaltmış, cilt dokusunda belirgin düzeyde iyileşme olduğu klinik olarak kanıtlanmıştır.

Dermapen uygulaması, yara izlerinin tedavisinde de oldukça etkilidir.

Ciltteki ince çizgileri ve kırışıklıkları yumuşatmak isteyen, kolajen üretimini artırmak, cilt üzerindeki gözeneklerini daraltmak, sivilce veya yara izlerini tedavi etmek isteyen kişiler tarafından çok tercih edilen bir uygulamadır.

Tüm cilt tipleri için güvenle uygulanabildiğinden, cildinde yenilenme ve tazelenme isteyen herkes için uygundur.

Uygulamanın herhangi bir yan etkisi veya zararı olmamasına rağmen hamile veya emziren kadınlar için önerilmez. Ayrıca Lupus veya vitiligo varsa istenmeyen yan etki veya lezyonlara sebep olabilir.

Uygulama öncesinde işlem yapılacak olan bölgenin topikal anestezi krem uygulanarak uyuşturulması sağlanır. Cilt uyuşturulduktan sonra sonra temizlenir ve kurutulur. Ardından tedavi edilmek istenen soruna yönelik aktif bir serum uygulanır. (Örnek sivilce için salisilik asit veya cilt renk tonu düzenlemek için C vitamini gibi) 

Dermapen cihazlarının ucuna hastaya özel açılan, tek kullanımlık steril iğne kartuşları takılmaktadır. İşleme başladan önce cihaz üzerinden iğne deliklerinin derinliği ayarlanır. Bu sayede uygulama yapılacak olan bölgede cilt altına ne kadar derine inileceğini belirlemek mümkün olmaktadır.

Uygulama sırasında cilt tipine ve tedavi edilen bölgeye bağlı olarak farklı derinlikler kullanılır. Örneğin, yanaklardaki cilt kalınlığı alnınızdan çok daha kalındır, bu yüzden alın bölgesinde daha yüzeyde çalışırken yanak bölgesinde daha derine inilmesi gerekir. Gerekenden daha derine inilmesi ise bir fayda sağlamaz. Dolayısıyla ideal cilt derinliğinde tedavinin yapılması gereklidir.

Derinlik haricinde cilt üzerinden geçiş sayısı da kişiye göre farklılık göstermektedir. Bazı cilt ve bölgelerde iki geçiş yeterli olurken, bazı bölgelerde 4-6 geçiş gereklidir.

Cildinizde daha canlı, daha parlak ve daha pürüzsüz bir görünüme sahip olabilmek için dermapen tedavisini bir ay arayla 3 – 5 seans tekrarlayabilirsiniz. Daha güçlü bir tedavi için Vampir Yüz Bakımı olarak da adlandırılan PRP ile birleştirilebilir .

Tedavinin etkinliğini arttırmak için PRP’den faydalanılmaktadır. Bu sayede yaşlanma etkilerini geciktirmek için bir araç daha ilave etmiş oluyorsunuz. PRP hücrelerinizi yenilemeye teşvik eden büyüme faktörleriyle doludur, böylece daha fazla kollajen artışı sağlayabilirsiniz.

Dermapen işleminde uygulama fiyatını belirleyen bir kaç faktör bulunmaktadır. Bunların başında uygulamayı yapacak olan kişinin bilgi ve tecrübesi gelir. Uygulamadan en etkili sonucu almak için konusunda tecrübeli ellerde yapılması gereklidir. Fiyatı etkileyen diğer bir faktör de seans sayısıdır. Uygulama tek seans olarak yapılabileceği gibi daha etkili sonuç alabilmek için 3 ile 5 seanslık paketler şekilde uygulanabilemektedir. Paket alımlarında seans başına maliyet düşerken tedavinin etkisi de katlanarak artmaktadır.

İlk uygulamadan bir hafta sonra cilt dokusundaki değişimi hissetmeye başlarsınız. İlk görünen etkileri gözenek boyutunda azalmadır.  En az üç uygulamadan sonra sivilce izlerinde ve daha derin kırışıklıklarda iyileşmeyi farkedersiniz. Cilt daha sıkı, daha parlak ve daha sağlıklı bir görünüme kavuşur.

Kısa süreli kızarıklıklar gibi çok sınırlı yan etkileri olan bu tedavi cilt üzerinde yarattığı yenilenme etkisi sebebiyle oldukça güvenlidir. Olası yan etkileri; dermapen iğnelerinin giriş bölgelerinde hafif şişme, kızarıklık ve tahriş olabilir ancak tedavi uygulayan kişiler bu durumu kolayca tolere eder ve sonuçlardan memnun olurlar.

Egzama veya Rosacea gibi aktif cilt hastalıkları olan kişiler için bu uygulama önerilmez. İşlem sonrası cildin güneşe duyarlılığı artacağından doğrudan güneş ışığına maruz kalmaktan kaçınılmalı, işlem sonrası mutlaka güneş koruyucu ürün kullanılmalıdır.

Cilt tonu ayırt etmeden tüm cilt renkleri için güvenle kullanılabilir, lazer uygulamarında oluşabilecek pigmentasyon riskleri yoktur.

ÖNEMLİ NOT: Uygulama güvenli olmasına rağmen deneyimsiz ellerde uygulandığında cilt üzerinde uzun süreli hasar verme potansiyeli vardır. Bu sebeple uygulamanın yaptırılacak klinik seçiminde dikkat edilmelidir.

Acı hissi kişiye bağlı olarak değişmekle birlikte uygulama sırasında bir miktar acı hissedilebilir. Bu sebeple işlem öncesinde uygulama yapılacak olan bölgeye topikal anestezi kremi sürülerek bölgenin tamamen uyuşması sağlanır. Bu sayede işlem sırasında acı hissi en az seviyeye indirilir.

Dermapen sonucunda alacağınız güzel etkilerin kalıcılık süresi yaşınıza ve cildinizin durumuna bağlı olarak farklılk göstermektedir. Dermapen ile 3-5 seanslık bir tedavi protokolü tamamlandıktan sonra uzmanın tavsiyeleri ve kontrolünde evde cilt bakımınıza devam edebilirsiniz. Uygulamayı her yıl tekrarlayabileceğiniz gibi yıl içerisinde sürekli pürüzsüz ve parıldayan bir cilde sahip olmak istiyorsanız 4 -6 ay aralıklarla işlemi tekrar edebilirsiniz. İşlemin hangi aralıklarla tekrarlanacağı konusunda yaşınız ve cilt tipinize bağlı olarak uzman tarafından bilgilendirme yapılacaktır.

Uygulama sonrasında cildiniz güneş yanığına maruz kalmış gibi görünebilir. Bu görünüm cilt tonuna bağlı olarak değişmekle birlikte ortalama 1 ila 2  gün içerisinde geçecektir. Agresif yapılan tedavilerde bu süre daha uzun olabilmektedir. PRP ile birleştirilerek yapılan uygulamalarda daha hızlı iyileşme sağlanmaktadır.

İşlemden sonraki ilk 8 saat süresince yüzünüzü yıkamayın. Ertesi gün makyaj yapabilir ve işe gidebilirsiniz ancak uygulamanın yapıldığı gün makyaj yapmayın ve cildinizi doğrudan güneş ışınlarından koruyun.

İşlem sonrasında evde bir devam ürünü kullanmak şart değildir ancak tedavinin etkinliğini arttırmak için gerekli yapı taşlarını, büyüme faktörlerini ve peptidleri içeren tamamlayıcı bakım ürünlerini kullanabilirsiniz.

Uygulama sırasında cilt bariyeri kontrollü olarak hasarlandığı için cilt daha hassas durumda gelecektir, bu sebeple tedavi sonrası kullanılacak cilt bakım ürünlerinin steril olmasına (tek kullanımlık ampuller gibi) dikkat edilmelidir veya en azından döküntülere ve kontakt dermatite neden olabilecek alerjenlerden arınmış ürünler tercih edilmelidir.